Önceki blog yazılarında endüstriyel medeniyetin fosil enerji sistemi üzerine inşa edildiğinden, fosil yakıtların sınırlılığın endüstriyel medeniyet için temel problem olduğundan ve nükleer enerjinin neden bir çözüm olmadığından bahsetmiştik. Bununla birlikte, fosil yakıtlardan başka enerji kaynaklarına geçiş zaruridir. Mevcut dünya nüfusunun ihtiyaçları göz önüne alındığında sanayi devrimi öncesindeki temel enerji kaynağı olan biyokütleye dönüş imkansız ve arzu edilir olmadığı için medeniyetin önündeki tek çıkış yolu güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Burada nükleer enerji konusunda olduğu gibi yenilenebilir enerjinin, fosil yakıtların yerine geçmesinin olası olmadığını iddia etmeyeceğiz. Burada ele alacağımız konu yenilenebilir enerji sisteminin güncel küresel enerji tüketiminin tamamını ve daha fazlasını insanlığa sunabileceği ve dolayısıyla fosil yakıtlar sonrası da ekonomik büyümeye sorunsuz şekilde devam edilebileceği iddiasıdır.
Aslında güneş ve rüzgar enerjisinin EROI değerinin hesaplanmasının bu enerjiler ile çalışan iş makinelerinin çıkardığı madenlerin, bu enerjiler ile çalışan tesislerde işlenmesi, bu enerjiler ile çalışan araçlar ile rüzgar ve güneş santrallerinin kurulması ile harcanan enerji dikkate alınarak yapılması gerekir. Yani sürecin her noktasında yenilenebilir enerjilerin kullanıldığı bir dünyada EROI değeri ne olacak? Şu anda yenilenebilir enerjiler fosil yakıtlar ile var edilen enerjiler. Kendi başlarına var olabilirler mi belli değil.
Aslında güneş ve rüzgar enerjisinin EROI değerinin hesaplanmasının bu enerjiler ile çalışan iş makinelerinin çıkardığı madenlerin, bu enerjiler ile çalışan tesislerde işlenmesi, bu enerjiler ile çalışan araçlar ile rüzgar ve güneş santrallerinin kurulması ile harcanan enerji dikkate alınarak yapılması gerekir. Yani sürecin her noktasında yenilenebilir enerjilerin kullanıldığı bir dünyada EROI değeri ne olacak? Şu anda yenilenebilir enerjiler fosil yakıtlar ile var edilen enerjiler. Kendi başlarına var olabilirler mi belli değil.